19 Şubat 2010 Cuma

İLK ADIMLAR



Aşkitom, yarenim artık yürümeye başladı. Kendi başına, hiç destek almadan yürüyebiliyor artık. Tabii halen tehlike faktörünü bilmediği için, her yere bodoslama bir dalışı ve yürüyüşü var. Bizler de onun peşinden beraber yürüyoruz. O kadar tatlı bir yürüyüşü var ki anlatamam. Her geçen gün biraz daha farklılaştığını görebiliyorum. Oyuncakları ile artık daha farklı oynuyor, daha önce eline hiç almadığı oyuncağı ile oynamaya başladı. Bazı şeylerde aceleci davranıyorum ve hemen kızım için oynayacağı, ilgileneceği birtakım şeyler alıyorum. Örneğin daha 12 aylık iken gittim bir boyama kitabı ile pastel boya seti aldım. Tabii ilk yaptığı şey kalemleri yemek istemesi oldu. Hemen kaldırdık onları ortadan ama istiyorum ki hemen resim yapmaya başlasın. Annelik sabır isteyen bir iş ve bu sabrı her aşamada göstermek lazım. Zaten büyüyecek ve bu büyümenin zevkini çıkartmak lazım. Bazı şeylerde aceleci davranmamak lazım.

Aynı anda evlat sahibi olmak ve bir evlat kaybetmek

Hamileliğim ve doğum sürecimi anlatacağım bu son yazım. 11 Aralık 2009 tarihinde iki güzel evlat sahibi oldum. Doğum sırasında sadece kızımı görebildim. Oğlumun solunum problemi olunca hemen göstermediler. Daha sonra bebekleri küvezlere aldılar ve beni de odama götürdüler.Oğlumun başka bir hastaneye nakledildiği haberi geldi, çünkü solunum cihazlı küvez yeterli sayıda yoktu ve hemen ambulansla nakli yapılmıştı. Kızım ise Balcalı hastanesinin yenidoğan yoğun bakımındaydı ve o da solunum cihazına bağlanmıştı. Tabii beni büyük bir endişe ve merak sardı,geceyi hiç uyumadan geçirdim.

Ertesi gün olduğunda ise maalesef oğlumu kaybettiğimin haberini aldım. Bazı şeyleri satırlara aktaramazsınız. Başkasından dinleseniz bile anlayamazsınız. Benim bu acıyı anlatabilecek kelimelerim yok. Yaşayanlar anlar beni ancak. Anne karnında iken en çok beni tekmeleyen Eren’im beni bu dünyada tek bıraktı. En güzel yerde biliyorum ama keşke yanımda olsaydı diyorum. İçimi en çok sızlatan şey ise onu hiç göremedim. Ameliyatlı olduğum için cenazesine gidemedim. Bir defa da olsun onu görmek ve öpmek isterdim.

Tabii bundan sonraki süreci yazmaya kalksam yine sayfalarca yazılar alır. Bu süreçte bana güç veren kızım oldu. Onun nefes alması oldu. Yoğun bakıma onu görmeye gittiğimde 1300 gram ağırlığında minicik bir beden gördüm. Bana ait, benim bir parçam. Bedeninde bir sürü kablolar takılı, elleri kan alındığı için morarmış küçük bir bedendi. Fakat kızım bana verdiği sözü tuttu ve 20 günlük yoğun bakım sürecinden sağlıklı bir şekilde çıktı. Bu günler benim için çok zordu. Her gün kızımı ziyaret saatinde görmeye ve süt vermeye gittim.

Şimdi kızım 14 aylık oldu. Birkaç önemli rahatsızlık geçirdi bu süreçte. 2 aylık iken yine küvezde 1 hafta kaldı. Ciğerlerinde iltihaplanma olduğu için. Çok şükür şimdi sağlıklı bir kızım var. Tek dileğim sevdiklerimle birlikte onu en iyi şekilde yetiştirmek. Tüm annelere de bunu diliyorum

Sevgilerimle

Bunlar da İlginizi Çekebilir:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...